GAZİANTEP
Düzenli olarak kitap satın alan kardeşlerin yaşadığı borçluluk duygusuna karşılık, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, iki kardeş için kitapların da aralarında bulunduğu özel ikramlar hazırladı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Hüseyin Ateş, iki kardeşteki bu sorumluluk duygusunun kendilerini çok etkilediğini söyledi.
Çocuk kütüphaneleri çok önemli
Borçluluk ve utanç duygularına tepki olarak bu iki kardeşimizi kütüphanede ağırlamak istediklerini anlatan Ateş, “Onlara sevdikleri kitapları hediye ettik. Bu sorumluluk duygusu bizi daha da borçlandırdı. Hatta bilinçlenmemizi sağladı. Böyle çocukları yetiştirme sorumluluğumuzun bilincinde olduğumuzu belirterek, çocuk kütüphanelerine daha fazla önem vermemiz gerektiğini ifade etti. “Bu kitapları hediye etmekteki amacımız şu; onların okuma serüvenine, bu yolculukta en güzel anlarına eşlik edebilirsek, öğrenme serüvenlerine katkıda bulunduysak ne mutlu bize” dedi.
Anne Taşdoğan: Çocukların televizyon izleme alışkanlığı yok.
Hira ve Lina kardeşlerin annesi Dilek Taşdoğan da televizyon izleme kültürlerinin pek olmadığını belirterek, “Çocukların günlük hayatları çok yoğun olduğu için televizyona pek zaman bulamıyoruz. Kitap okumayı çok seviyorlar, ben de devam ediyorum. Onlar için günlük zorunlu sayfa sayısı kadar. Okumalarını söylüyorum. Çocuk bazen okur, bazen okumaz ama her zaman.” Onunla birlikte bu yola devam etmek istiyoruz. Belediyemizin böyle bir faaliyet yapması, böyle yerleri açması gelecek nesiller için gerçekten çok güzel. Mevcut yaşam standartlarında bir kitabın maliyeti en az 50-60 TL. İnsanların alma yetkisi yok ama belediyemizin sunduğu kurallar çerçevesinde insanlar 15 günde alabiliyor. “İstedikleri kitabı satın alma ve okuma hakları var” dedi.
Depremin ardından Gaziantep’e dönen kardeşler biraz utandı
Çocukların sömestr tatilinin son haftasında Hatay’a büyükannelerini ziyarete gittiklerini hatırlatan anne Taşdoğan, “Pazar günü Antep’e döneceklerdi ama kar yağışı nedeniyle dönemediler. 15:00’te döneceklerini söylediler. Pazartesi ama pazartesiden önce sabah deprem oldu. Buradan çıktığımda onlara okuyacak kıyafetler ve kitaplar hazırlamıştım.” Kitabı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Alâeddin Yavaşça kütüphanesinden temin etmiştik. Son bir kitabı kalmıştı. Geri vermemiz için 15 gün beklemek zorunda kaldılar. O kitap orada enkaz altındaydı ve evimiz yıkılınca hepsi yok oldu. Bavuldaki eşyaların eksik olduğunu birer birer anladığımızda elimizde on tane yoktu, o da yoktu ve kitabımız Hatay’daydı.” “Depremde kaldık. Kütüphaneye ne diyeceğimizi, ne yapacağımızı düşündük. Buraya geldiklerinde kitabı getiremedikleri için biraz utandılar” dedi.
Lina: En sevdiğim kitaplar Canavar ve Mumya yeşil çantamda molozların altına gömüldü.
Hatay’daki depremde Canavar ve Mumya adlı kitaplarını kaybettiğini belirten Lina Safa, “Yeşil bir valizimiz vardı ve içinde kitap kaldı. Deprem olduğunda valizimiz evde kaldı, o yüzden kurtaramadık. kitap. Orada kaldı. Kitapları çok seviyorum. Kitaplar kendilerine öyle hoş manevi şeyler veriyor ki.” . Kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Ayrıca kitap okumayı da seviyorum. Umarım sık sık kitap okurum. Okumaya başladığımda bu tarz bir okuma istemiyordum ama sonradan alıştım ve aslında kitap okumayı sevdiğimi fark ettim. Annem ve kız kardeşimle geliyorum çünkü kız kardeşim de kitap alıyor. “Annem bazen yaşına uygun bulduğu kitapları alıyor. Burası çok güzel, burayı çok seviyorum. Her gün gelmek istiyorum” dedi.
Hira: Bu kütüphaneyi seviyorum
Kitapları çok sevdiğini anlatan Hira Safa, “Şirinlerin iş başındayken en çok ilkini sevdim. Bir tane daha vardı, lider olmak kolay mı? Diğerini hatırlamıyorum, gidiyorum” dedi. hemen üçüncü kitabı alacağım. Kitapları kütüphaneden bir yerden alıyorum. Üzerinde sevimli yazıyor.” Okuyabiliyorum, böylece onları bulabilirim. Ayrıca kız kardeşim bana oradan küçük kitaplar buluyor. Ben de onları okudum. Burayı seviyorum. Annemle gelip kütüphaneden 1 kitap seçiyoruz. Aslında 3 kitap seçebiliyoruz ama 1 kitap seçip çıkıyoruz. 14 gün. “Okumak çok uzun sürmüyor. Bu yüzden bir kitap alıyoruz, zamanı gelince geri dönüyoruz. Kitapları bırakıp yeni kitaplar alıyoruz. Okumayı seviyorum ama bazen unutuyorum ve uykum geliyor. Annemin izniyle 5 dakika uyuyorum, sonra uyanıyorum, kitabımı okuyorum, sonra tekrar uyuyorum” dedi.
Hira Safa, hediye edilen kitaplardan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “Bu kitapları çok beğendim. Umarım her gün okurum.”
